Mükemmeliyetçilik
Mükemmeliyetçilik, iki ucu keskinleştirilmiş bir kılıca benzetilebilir. Birey, en yüksek konumlara ulaşmak ister. Hataya hiçbir şekilde hayatında yer vermek istemez. Hata ve yanlış yapmaması gerektiğine inancı tamdır. Bu bazı insanlar tarafından ilk bakışta olumlu bir şeymiş gibi görünebiliyor. Ancak erişilmesi bir insan olarak pek de mümkün olmayan durumlara karşı erişme çabası göstermek, kişiyi özellikle de psikolojik anlamda yoracaktır. Mükemmeliyetçilik, elinizden gelenin en iyisini yapmaya çalışmakla aynı şey değildir.
Mükemmeliyetçi bireyler genel olarak hareket ve davranışlarıyla kendilerine zarar verirler ancak bu verdikleri zararın asla farkında olmazlar. Mükemmel olmanın kendilerine taktir, onay, değer ve sevgi aşılayacağını ve herkes tarafından tebrik edileceğini düşünürler. Fakat genel olarak bu durumun tam tersi meydana geliyor. Başarılı olsalar dahi başarıya giden yolda kullandıkları yöntem ve sergiledikleri davranışlar onları çok istedikleri saygı ve kabul görmeden alıkoyacaktır.
En iyiyi yapmaya yönelik verilen çabayla mükemmeliyetçilik karıştırılabiliyor. Sağlıklı bir şekilde bir şeyi elde edebilmek adına ve en iyisini yapma adına yapılan çalışmalar oldukça başarılı sonuçlar elde edilmesine zemin hazırlayacaktır. En iyiyi başarmak ve en iyiye ortak olmak isteyenlerin çabaları zevk verir ve hedeflerine ulaşmak için saygı çerçevesinde ilerleyen durumlar gösterirler. Mükemmeliyetçi bireyler ise hiçbir vakit hata yapılmaması gerektiğini düşünürler. Buna inandıkları için kendi yaptıklarından dahi sürekli kuşku duyarlar ve rahatsız hissederler. Bu da bu yolda verilen çabadan zevk alınmamasına neden olacaktır. Sürekli kuşku halinde olurlar ve yaşamdan zevk almamaya başlarlar.
Mükemmeliyetçilik Türleri
Ulaşılması olanaksız olan ve gerçekten uzak standartlara sahip hedefler belirlemek, kendine yönelik bir mükemmeliyetçiliktir. Birey, kendisine son derece yüksek beklentiler dayatır ve hatalarını asla kabul etmeyerek kendi kendisini eleştirir, şüphe halinde olur. Belirlenmiş olan gerçekten uzak ve yüksek derecedeki standartlara başkalarının uymasını bekleme eğilimi ise başkasına yönelik bir mükemmeliyetçiliktir. Bu mükemmeliyetçilikteki insan bir başkasına görev vermek istemezler. Görev verseler dahi yapılan işleri beğenmeyerek sürekli çeşitli hatalar ve yanlışlar bulmak için çabalarlar. Genel olarak öfke kontrolünden uzak iletişimler kururlar.
Sosyal Beklentiler
Başkalarının kendilerine ulaşmasının zor olmasını isteyen kişiler, sosyal bir beklentiye girerek mükemmeliyetçi bir yaklaşım sergilerler. Bu bireyler çevrelerinden onay almak için yüksek standartlara ulaşma zorunluluğunda hissederler. Takdir görmek için büyük çabalar sarf etmeleri gerektiğine ve en ufak bir yanlış yapmamaları gerektiğine inançları tamdır. Genel olarak istediklerine ulaşamadıkları durumlarda öfke kontrolü yapamazlar. Belirlemiş oldukları standartlara ulaşamadıklarında depresyona girerler ve kendilerini sineye çekerler. Sonrasında ise başkaları tarafından yargılanma korkusu duyarlar ve bu durum da sosyal kaygı problemlerini beraberinde getirerek bireyleri yalnızlaşmaya iter.
Mükemmeliyetçiliğin yansıması olan pek çok olumsuz inancın olduğu görülüyor. Başarısız olmaktan korkma bu inançların en başında geliyor. Mükemmeliyetçi bireyler benliklerini ve kendilerine olan saygılarını tam anlamıyla başarı odaklı bir şekilde tasarlamış ve kurmuşlardır. Bu yüzden en küçük bir hatada dahi başarısız olduklarını hissederler ve büyük bir yıkıma uğrarlar. Hata yapma korkusu ve onay alamama tedirginliği de iki diğer inançtır. Hata yaptıkları durumlarda toplum tarafından kabul görülmeyeceklerini ve hiçbir zaman onay alamayacaklarını düşünürler. Olumsuz eleştirilere tahammül edemezler ve yargılardan uzak durmaya çalışırlar.