Bazen başkalarını sevmek, kendini sevmekten çok daha kolay görünebilir; ama aslında kendimizi olduğumuz gibi kabul ettiğimiz zaman diğer insanlarla sağlıklı ilişkiler kurabiliriz. Herkes gibi sen de kendini sevmeyi öğrenebilirsin.
Kendiniz olun ve başkalarının ne düşündüğünü önemsemeyi bırakın.
Çevrene baktığında herkesin olabildiği “en iyi” insan olmaya çalıştığını görürsün. Diğer insanların yaptıklarını yapmaya çalışıyor ama uzun süre denedikten sonra bile yapmacık olduğunu hissediyorsan, sevdiğin ya da sevmeye çalıştığın kişi “SEN” değilsin. Yeni şeyler deneyerek ve korkularını yenmeye, daha önce tanımaya fırsatın olmadığı yanlarını belirlemeye çalış.
Kişiselleştirmeyin.
İnsanlar sana bir kötülük yaparsa, durumu incelemeden hemen üzerine alınma ya da kin tutma çünkü herkesin farklı sorunları var ve aslında bunların pek azı bizimle ilgilidir.
Sınırlarınızı belirleyin.
Kendisini seven bir insan; fiziksel, duygusal veya manevi olarak olumsuz yönde etkileyecek herhangi bir şeye “hayır” diyebilme gücünü kendinde bulur. Diğer insanlara “hayır” demekte zorlanıyorsan, bunu nasıl yapabileceğini yazdığım yazımı okuyabilirsin. https://pskjulide.com/hayir-diyebilmek/ Kendini sevebilen insanlar kendilerine dair iç görüye sahiptirler ve ne düşündüklerini, hissettiklerini ve arzuladıklarını iyi bilir.
Kişisel bakımınıza dikkat edin.
Kendilerini seven insanlar, sağlıklı aktiviteler ile kendilerini besler; iyi beslenmeye, düzenli egzersiz yapmaya, kaliteli uyuma alışkanlıkları kazanmaya, sağlıklı, samimi ilişkiler kurmaya önem verirler.
Mükemmeliyetçilikten kaçının.
Mükemmeliyetçi insanlar ayrıntılar ile çok zaman harcadıklarından motivasyonları düşebilir, kaygılı ve depresif hissedebilirler. Eğer siz de mükemmeliyeti aradığınızı ve kolaylıkla kendiniz hakkında olumsuz düşüncelere kapıldığınızı fark ediyorsanız şu anki düşüncelerinizi hedeflerinizden birini gerçekleştirmek için gereken çabaya odaklayın ve istikrarlı bir şekilde gereken çabayı gösterin. Odağınızı işin ardındaki çabaya çevirmek, kendi emeğinizi takdir etmenize yardımcı olabilir.
Kendinize hakaret etmeyin.
Kendine sürekli eleştirmek ve hakaret etmek; kendini, beğenmediğin tek bir özelliğine indirgemek anlamına gelir. İşten atıldıktan sonra “Ben başarısız bir insanım.” demek hem yanlış bir yargı, hem de kendine yaptığın en büyük haksızlık. Bunun yerine, “Artık bir işim yok, ancak bu benim için bir deneyimdi ve bu durumu beni daha iyi hissettirecek bir iş bulmak için kullanabilirim.” gibi faydalı bir yorumda bulunmak daha yapıcı ve sağlıklıdır.
Kendinizi affedin.
Bazen kendimize çok sert davrandığımız olur. Ancak yaptıklarımızdan sorumlu tutulmak kendimizi sonsuza dek cezalandırmamız gerektiği anlamına gelmez. Önemli olan hatalarımızdan ders çıkarıp, alçak gönüllü bir biçimde kendimizi affederek yola devam etmektir.
Kendi olumlu özelliklerini listele ve her gün bunlar üzerine düşün.
Kendisi hakkında olumsuz düşünmeyi alışkanlık haline getirmiş biri için bu oldukça zor olabilir, fakat haftada bir kere kendiniz hakkında pozitif bir şey bulup onu listeye eklemeye çalışın ve günün sonunda listenin tümü üzerine derinlemesine düşünün. Listeni olabildiğince net yap; genel sıfatlar kullanmak yerine, kim olduğunu ve neler yaptığını anlatan özel eylemler ya da özellikleri listelemeye çalış.
Örneğin; yalnızca “İyiyim.” demek yerine, “Ne zaman bir arkadaşımın ihtiyacı olsa, mutlaka ona verdiğim değeri göstermek için zaman ayırır ve sıkıntısını dinlemek için zaman ayırırım. Bu iyi biri olduğumu gösterir.” diyebilirsin.
Herkesin olumsuz özellikleri vardır.
Eğer çok çabaladıysan ama halen bunlardan kurtulamıyorsan, kendinin bu özelliklerini sevmeyi ve kabullenmeyi öğren.