Herkesin ilişkilerdeki bağlanma stili farklıdır. Kendi bağlanma stilimizi öğrenmek ve anlamak sağlıklı ilişkiler kurmak açısından önemlidir. Bu sayede ilişkilerimizi daha farklı bir bakış açısıyla değerlendirir ve ilişkilerimizde yaşadığımız problemlerle baş edebilme becerimizi geliştiririz. Eğer gerekirse bir uzmandan destek almak ilişkide yaşadığımız sorunların çözülmesinde daha etkili olacaktır. Peki bu bağlanma stilleri nelerdir?…
GÜVENLİ BAĞLANMA
Güvenli bağlanan kişiler bebeklik döneminde annelerinden ayrıldıklarında huzursuz olup ağlarlar ancak anneleri geldikleri zamanlar rahatlar ve huzurlu olurlar. Annelerinin ilgisi hızlı, tutarlı, hassas ve sıcaktır. Bu bebekler annelerinin yanında kendilerini güvende hissederler.
Güvenli bağlanan kişiler yetişkinlik döneminde insanlara karşı sevgi dolu, yakınlıktan korkmayan, empati yeteneği gelişmiş bireylerdir. Duygusal olarak uyumlu olan bu kişiler sosyal ortamlarda kendilerini güvende ve rahat hissederler. Partnerlerine karşı yakın ve sıcak davranmaktan çekinmez, onlara güven duyarlar. Bu kişiler ilişkilerini özenle inşa eder ve korurlar. İlişkilerinde yaşadıkları sorunlarla baş edebilme becerileri de yüksektir, partnerlerini etkin bir şekilde dinler ve çözüm odaklı olmaya çalışırlar. Olası bir ayrılık durumunda ise doğal olarak üzülür ve incinirler ancak bu ayrılığı hayatının merkezi konumuna almazlar.
KAÇINGAN BAĞLANMA
Kaçıngan bağlanan kişiler bebeklik döneminde annesiyle, uzak ve duygusal olarak mesafeli ilişkiler kurmuşlardır. Anne, bebeğin ona ihtiyacı olduğu anlarda bebeğini ihtiyacı olan sevgiden ve ilgiden mahrum bırakır. Genellikle bu ilişkide anne, mesafeli ve duygusal olarak ulaşılması zor konumundadır. Bebeğinin ihtiyaçlarını kolay kolay fark edemez ya da tepkisiz davranır. Bebeğin bilinçaltında ihtiyaçlarının karşılanmayacağına dair bir inanç yatar. Bu durum ise anne ve bebek arasında tutarsız ve güvensiz bir ilişki oluşturur. Dolayısıyla bebek annesinin varlığına ya da yokluğuna tepki vermez.
Güvensiz bağlanma stiline sahip olan bireyler yetişkinlik döneminde başkalarıyla yakın ve sıcak ilişkiler kurmayı tercih etmezler. Zor durumlarda dışarıdan yardım gelmeyeceğini düşündükleri için kendi kendilerine yetmeleri gerektiği inancına sahiplerdir. Benlik algıları olumlu ancak başkalarına karşı algıları olumsuzdur. İnsanlara kolaylıkla güvenmez ve insanlarla yakın bir bağ kurmayı tercih etmezler. İnsanlarla yakın bir bağ kurmanın tehlikeli olduğuna inanırlar. En derin hislerini ve düşüncelerini paylaşmaktan çekinir, mesafeli ve yüzeysel ilişkiler kurma eğilimi gösterirler. Bu nedenle de tek bir partnerle yakınlık kurmaktan kaçınırlar.
Kaçınmacı bağlanmaya sahip kişilerin de kaygılı bağlanmada olduğu gibi problem çözme konusunda sıkıntı yaşadığı ve problem çözmekten kaçındığı görülmüştür. Bu kişiler de sorumluluk almazlar ve özgüvenleri düşüktür. Aynı zamanda bu kişilerin güven problemleri olduğu görülmüştür.
KAYGILI BAĞLANMA
Kaygılı bağlanan kişiler bebeklik döneminde annesiyle tutarsız ilişki kurmuşlardır. Anne bebeğin ona ihtiyacı olduğu durumlarda bazen hassas ve ilgili davransa da bazen tepkisiz ve kayıtsız kalır. Bebeğini ihtiyacı olan ilgi ve sevgiden mahrum bırakır. Annenin bu dengesiz ve tutarsız hali bebekte kaygı tepkisini ortaya çıkartır. Annenin yokluğunda huzursuzlanan ve ağlayan bebeğin kaygısı anne geldiğinde de devam eder. Kolayca sakinleşemezler, annelerinin kolay ulaşılabilir olup olmadığını sık sık kontrol ederler. Bunların temel sebebi ise bebeğin bilinçaltında ihtiyaçlarının karşılanacağından emin olmaması yatar. Bebek; kaygılı, asabi ve güvensiz olur.
Kaygılı bağlanma stiline sahip olan yetişkinlerin benlik algıları olumsuz ancak başkalarına karşı algıları olumludur. Partnerinin onu sevmeyeceğinden ve terk etmesinden çok korkarlar. Bu korkuları nedeniyle partnerlerine yoğun ilgi gösterir ve onlardan da yoğun ilgi beklerker. Hızlı bağlanma eğilimi gösterir ve abartılı yakınlık kurarlar. İlişkilerini hayatının merkezine koyar ve olası bir ayrılık durumunda kendilerini yıkılmış hissederler. İlişkilerini sonlandırmamak adına abartılı ve tepkisel davranışlar sergiler ardından bu davranışlarından dolayı pişmanlık duyarlar.
Kaygılı bağlanan kişilerin yetişkinlikte bağlanma figürlerinden ayrılmakta güçlük çektiği, onlara psikolojik ve fiziksel olarak yakın olmak istedikleri ve ayrılmakta güçlük çektikleri görülmüştür. Aynı zamanda bu kişiler sürekli olarak bağlanma figürlerini etkilemeye ve onlar tarafından fark edilmeye çalışırlar. Bu kişilerin ayrılık kaygısı, onaylanma kaygısı ve başkalarını memnun etme kaygısı taşıdıkları da görülmüştür.
Bu kişiler romantik ilişkilerinde de ayrılmaktan korkmakta, psikolojik ve fiziksel olarak yakın olmaya çalışmaktadırlar. Bu kişiler çatışma eğiliminde olup problem çözme konusunda sıkıntı yaşamaktadırlar. Bu kişiler problemleri çözmekten kaçınır ve sorumluluk almazlar. Aynı zamanda özgüvenlerinin düşük olduğu görülmektedir.
NASIL DAHA SAĞLIKLI İLİŞKİLER KURABİLİRİM?
Eğer kaygılı veya kaçıngan bağlanma stiline sahipseniz ilişkilerinizde sıklıkla sorun yaşamanız doğaldır. Yaşadığınız bu sorunlarla baş edebilme becerinizin düşük olması sizi ve partnerinizi yıpratır. Peki bu durumla nasıl baş edebilirsiniz? Nasıl daha sağlıklı ilişkiler kurabilirsiniz? Gelin çözüm yöntemlerine bir göz atalım.
Eğer kaçıngan bağlanma stiline sahip bir kişiyseniz öncelikle kaygılı bağlanma stiline sahip kişilerle ilişki kurmaktan kaçınmalısınız. Çünkü siz yakınlık kurmak istemezken onlar daha yoğun bir şekilde yakınlık kurmak isteyeceklerdir. Benzer şekilde eğer kaygılı bağlanma stiline sahip bir kişiyseniz kaçıngan bağlanma stiline sahip adaylardan uzak durmalısınız. Çünkü sizin istediğiniz yoğun ilgi ve yakınlığın karşılığı kaçıngan bireylerde yoktur. Onlar yakın ve sıcak değil, yüzeysel ilişki kurma eğilimindedirler.
Eğer kaygılı bağlanma stiline sahip bir kişiyseniz öncelikle atmanız gereken adım ihtiyaçlarınızı etkin bir şekilde ifade etmektir. Trip atmadan, kavga etmeden, kırıp dökmeden ihtiyaçlarınızı ve isteklerinizi partnerinizle paylaşabilirsiniz. Terk edilme ve sevilmeme korkunuzun önüne geçmek için ise inançlarınızı ve düşüncelerinizi değiştirmelisiniz. Bu konuda bir uzmandan destek almanız sizin için en iyisi olacaktır.
Eğer kaçıngan bağlanma stiline sahip bir kişiyseniz her zaman kendinize yetebileceğinize dair inancınız yüksektir ve başkalarından yardım almaktan kaçınırsınız. Ancak başkalarından yardım istemek, kendi ayaklarınızın üzerinde sağlam duramadığınız anlamına gelmez. Hem başkalarıyla dayanışma içinde olup hem de kendi ayaklarınızın üzerinde durabilirsiniz. Bunun için başkalarına güvenmeyi denemeli ve ufak da olsa yardım isteyerek pratik edinmelisiniz. Eğilimlerinizden biri de ‘mükemmel kişiyi bulmak’ ve partnerinizin olumsuz taraflarına odaklanmak olabilir. Ancak mükemmel kişi diye bir şey yoktur. Hiç kimse mükemmel değildir. Bardağın boş tarafına bakmak yerine dolu tarafına bakmayı denemelisiniz.